Bakış açısı, sihir gibi bir kavram. Öğrenmeye başladığım, minik minik uygulamaya başladığım yıl 2009. Hayatımın dibine oturmaya başlaması ise ve gerçek Aysun’un merkezine yerleşmeye başlaması da 2013.

Teknoloji ilerlerken, bilim ilerlerken bunun etkisi de hayatın her tarafına yansıyor. İletişim şekillerimiz değişiyor, ilişki yapılarını kurma şeklimiz değişiyor, kalabalıklaşmaya başladıkça şehirler daha da yalnızlaşıp teknolojiye bir adım daha yaklaşıyoruz. İşte tamda bu dönemde sosyal medya herkesin hayatının tam ortasına oturdu.

Ben şimdi sosyal medya konusuna farklı bakış açıları ile bakarak size farkındalığınızı nasıl geliştirebileceğinizi anlatmak istiyorum. Sosyal medya benim hayatımda sadece işimi anlatmak için kullandığım bir alan, özel ve sosyal hayatım orada hiç yok. Sizin içinse farklı gelişebilir oysa ki. İlkokul arkadaşlarınızı bulmak, lise arkadaşlarınız ile bir araya gelmek, aynı amaç için bir araya gelebilecek bir sürü insanı toplamak vs. İstediğimiz insanlara, kaynaklara ulaşmak, yapmak istediğimiz konu hakkında kişiler ve kurumlar ile ilgili bilgi toplamak. Bir hobi ya da ilgi alanınızı beslemek için birçok insanı takip etmek. Dünyanın öbür ucunda mesleğini beğendiğiniz bir kişinin yapıtlarını takip etmek, yaratımları hakkında fikir sahibi olmak vs. Daha buraya yüzlerce şey yazabilme şansımız var. Bunlar hayatımıza destek ve katkı olabilecek alanlar.

İlişki dünyasına geldiğimizde ise, burada bir ağ içine dahil olarak ilerleyebilen bir sistem var. Gerek Facebook gerek ise aplikasyon dünyasında. İlgi alanlarınıza göre, ortak tanıdığınız kişilere göre, aradığınız kişideki öncelikli özelliklere göre algoritmalar üzerine kurulu bir dünya. Bazımız bunu güvenli bulmayıp uzak durmayı seçiyor; bazımız iş hayatı için negatif etki yaratır endişesi ile hiç dahil olmuyor, kimisi ise bu yoğun hayat akışında başka türlü nasıl bir alternatif yaratılabilir ki diyerek cesurca deniyor. Ben bu konuda, gerek danışanlarımdan gerekse bana gelen talepleri değerlendirmelerimden, sıkı bir analize sahip olacak kadar datası olan birisiyim… Biraz da mesleki deformasyon ile ilk 10 dakikada zaten konuyu anlıyorsunuz.

Peki ben sosyal medya ya da aplikasyon dünyasından birisi ile tanıştığımda ne yapmalıyım? İlk önce kişinin profil resmine bakmalısınız. Ne kadar yeni bir resim, ne tarz bir kıyafet seçmiş? Fotoğrafı nerede çektirmiş? Yüzünü profilden gösteren bir fotoğraf mı koymuş yoksa yana bakarak mı? Yani yüzünü gösteriyor mu? Sonra kendisi ile ilgili yazdıklarına bakmalısınız, postlarına bakmalısınız. Bu kısa yolculuk kişi ile ilgili bir fikir verecektir. Yazışmaya başlamadan “kadınlar için söylüyorum”, “haberiniz olsun ben tek gecelik ilişki peşinde değilim, ilişki arıyorum” dememelisiniz. Çünkü o kişiyi henüz tanımıyorsunuz, baştan sipariş bir işe yaramaz. Tanıdığınızda aradığınız kişi olmayabilir karşınızdaki. Yazışmalar sırasında nezakete, yaklaşıma, sizi anlamasına, farkındalık seviyesine ve size sorduğu sorulara bakarak sadece fikir edinin, sonuca varmayın. Konuşmalar sırasında savunma geliştirmeyin, yargı yapmayın, hep sorun, anlamadığınızı tekrar sorun, kişiyi eleştirmeyin. En önemlisi her zaman farkındalıklı olun. Karşınızdaki sürekli “ben tek gecelik ilişki adamıyım ya da kadınıyım” diyorsa fatura kesmeyin “benim aradığım bu değil yine de iletişim güzeldi” diyerek oradan ayrılın. “Beğendim bu adamı, bir beraber olsak ben onu ilişki kafasında getiririm” yatırımları yapan düşünce kalıplarınızdan kurtulun. Ortalık sağlıksız ilişki ve evlilikten geçilmiyor. Unutmayın…

O zaman nedir bu sosyal medyanın fayda sağlayan bakış açısı? Yoğun bir hayat ve genişleyen bir popülasyon içinde farklı insanlara ulaşma şansı. İstediğiniz hizmeti ayağınıza getirme kaynaklarına kolayca ulaşma şansı. Belki gerçekten hayatınızın insanını bulma şansı. Hepsinin olma olasılığı var. Şahit olduğum ve sonucu mutlu sona giden beraberliklerde var.

Yani farkındalığınızı kullanarak sosyal medyanın SİZE ve hayatınıza katkı sağlama ihtimali yüksek. Peri masalları için ise doğru bir platform değil. Çünkü interaktif bir alan değil. Gerçek değil. Herkes olmak istediği gibi orada. O yüzden bana uzak.

Sevgimle… Farkındalıklı günlere açılan yelkenle eyvallah…